Yıllar önce sanal dünya henüz hayatımızı kuşatmamış, baş döndüren hızıyla zamanı bile geride bırakmamışken ticarette başarılı olmanın birkaç yolu vardı. Bu yolları seçenler, kabarık müşteri listelerine her geçen yıl yenilerini ekler, sapa yollara yönelenler ise mevcut müşterilerini dahi rakiplerine kaptırırdı. Bu taktikler; sokağın köşe başında dükkan, bol miktarda ürün çeşidi ve sıcacık bir tebessümdü. Peki, ya şimdi? “Bunlar ticarette başarı için yeterli mi” sorusu dahi yersiz ve yetersiz kalacaktır.
Halen zamanın ticaret kavramına dayattığı değişimi kabul etmek istemeyenler olsa da, kurallar çoktan değişti! Artık ticarette kısa yoldan başarıya ulaşmak o kadar kolay değil. Oyunu kuralına göre oynamak, rakipleri geride bırakmak için doğru zamanda doğru hamleler yapmak şart. Bunun için de reel pazar kadar sanal dünyayı da yakından tanımak ve kullanmak gerekir. E-ticarette başarılı olmanın sırrı işte bu!
Sanal pazarda e-ticaret firmalarının başarı kriteri değişkenlik gösterse de birçok firma en başta satış rakamları bazında hedeflerine ulaşamıyor. Bu alanda faaliyet gösteren firmalar hedefledikleri satış oranlarını yakalayamadıklarında, nerede hata yaptıklarını düşünmek yerine genellikle şu 3 yöntemi dener;
- Fiyat düşürmek
- Kampanya düzenlemek
- Tanıtıma ağırlık vermek
Oysa bu metotlar geçici bir hareketlenme getirse de asıl sorunu yani başarıya giden yolda duran o devasa takozu ortadan kaldırmaz. Bu nedenle sorunun profesyonel bir yardım alınarak önce tespit edilmesi, ardından doğru teknikler ve doğru taktiklerle çözülmesi gerekir.
Hata 1: Ürün odaklı stratejiler geliştirmek!
Taktiklerinizi her daim müşteri odaklı geliştirmelisiniz. Müşterilerinizin ihtiyaçlarını tespit etmek ve karşılamak öncelikli adımınız olmalıdır. Düşünce akışınızı sürekli yeni müşteri kazanmaya yöneltirseniz, Dimyat’a pirince giderken evdeki bulgurdan olursunuz. Önce mevcut müşterilerinizi memnun edin, sonra yenilerine kapılarınızı gösterin.
Hata 2: Tüm pazara hakim olma çabası!
Hayranlıkla başarı öykülerini dinlediğiniz o sektörün parlayan yıldızı olan e-ticaret firmalarının 2 yıl ila 4 yıl arasında bir süreyi, piyasa araştırmasına ayırdıklarını, sonrasında kendilerine tüm pazarı hedef almak yerine bir pazar kolu seçtiklerini biliyor musunuz? Peki, siz e-ticaret faaliyetlerinize start vermeden önce bunu yaptınız mı?
Hata 3: Sıradan olmak!
Önce ürünlere uygun bir web sitesi tasarlandı. Ürünler siteye eklendi ve seo ile sitenin yükselişe geçmesi sağlandı. Sosyal medyada tanıtım çalışmaları yapıldı. Reklamlar, tanıtımlar derken bir müşteri kitleniz oluştu. Ancak başarı neden halen çok uzaklarda? Maalesef bunlar sizin fark yaratmanız için kafi değil. Her firmanın yaptığı doğru ancak yetersiz hamlelerdir. İşte bu yüzden başarı ışığına sizi sadece bir adım daha yaklaştırabilir, hepsi bu…
E-ticarette başarıyı engelleyen hatalar elbette bunlarla sınırlı değil. Bu nedenle ‘ne yapılmamalı’ sorusundan ‘ne yapılmalı’ sorunsalına geri dönelim.
Online pazarda başarıya ulaşmak için yapacağınız işi gerçekten projelendirmeniz gerekmektedir. Projelendirme aşamaları ve bu aşamalardan sorumlu ekipleri bir araya getirmelisiniz. Ancak tüm birimleriniz maksimum düzeyde verimli olamayabilir. Bu süreçte profesyonel bir firma ile çalışmak en doğru karar olacaktır.
Sizin için komple çözüm üretecek bir ajansı tercih etmeniz daha sağlıklı olandır. Fakat işi parçalayarak her bir iş ile ilgili alanında başarılı firmaları da tercih edebilirsiniz. Sizin firmanız çatı firma niteliği taşır ve size hizmet verecek firmalar arasında koordinasyonu sağlarsınız.
Sanal ağa hakim, son teknolojilerin yakın takipçisi, sosyal medya alanında uzmanlaşmış, içerik ekibi bulunan bir firma ile anlaşmalı ve keyifle başarı sürecini izlemelisiniz.
Fakat başarıya giden yolda adımları birbirine karıştırmamak da büyük önem arz eder. Öncelikle her e-ticaret sitesinin olmazsa olmazlarını biliyor olmanız yetmez, uyguluyor olmanız da gerekmektedir. Temeliniz sağlam olmalıdır ki, sonraki aşamalarda bir sorun yaşanmasın. İşte e-ticaretin olmazsa olmazları…
E-ticaret Sitelerinde Başarının Sırrı
Sosyal Medyada Varlığınızı Hissettirin
Facebook, Twitter, Instagram, Google + ve diğerleri internet kullanan yediden yetmişe herkesin en sık zaman geçirdiği sanal mecralardır. Sosyal medyada sadece var olmanız yeterli olmaz. Son derece aktif olmalı, sosyal medyanın kullanıcılarından maksimum oranda faydalanmalısınız. Dijital pazarlamada kullanıcıyı hangi platformda yakaladığınız önemli değildir. Mühim olan kullanıcıya sesinizi duyurmanızdır.
Mobil Optimizasyon Olmazsa Olmaz!
Android yazılımlarla tanışmamızdan bu yana e-ticaret yeni bir kavram daha kazandı: mobil optimizasyon! İnternet kullanıcılarının % 47 gibi büyük bir bölümü bilgisayar üzerinden değil cep telefonlarından internete giriyor, e-maillerini okuyor, alışveriş yapıyor. O halde yapılacak çalışma belli: Teknik olarak cep telefonlarına uygun yazılımlar, ebatlar ve görsel öğeler kullanmak lazım.
Organik Kullanıcı Listesi Oluşturmanızın Vakti Geldi!
İstenmeyen e-postalar… İnternet kullanıcılarının çileden çıkması, markadan soğuması ve bir daha markanın logosunu dahi görmek istememesinin yegane nedenlerinden biri. Bunun yerine organik bir kullanıcı listesi oluşturmak, sitenin ziyaretçilerine ‘izinli’ bir şekilde e-mailler göndermek daha doğru, daha kalıcı ve daha sempatik bir yöntem olacaktır. Mail hizmeti sunan sitelerin süzgeç programlarını da artık daha aktif kullandığını da unutmamak lazım…
Kişiye Özel E-Posta Her Zaman Etkili Olmuştur!
Müşterilerinizin satın alma davranışları, ihtiyaçları ve alışveriş tarzına uygun e-mailler oluşturmak her zaman müşteriyi kazanma yolunda büyük ve etkili bir hamle olmuştur. Kişisel özellikteki e-postalar % 25 oranında daha fazla okunuyor. Geri dönüş oranı ise % 35 daha fazla. O halde Amerika’yı yeniden keşfetmeye gerek var mı? Seçilecek yol belli! Standart bir e-mail yerine müşteriye özel e-mailler ile hedef kitleye ulaşmanız gerekir. Bunun için uzun uzadıya bir çalışma yapmanıza gerek yok. İşinizi kolaylaştıracak pek çok internet aracı mevcut.
Ürünlerinizi Doğru Şekilde Tanıtın!
Müşteri kaçırmanın kolay yolu nedir diye sorarsanız, yetersiz ürün bilgisi, ‘kötü’ fotoğraflar ve yetersiz görsel öğeler yanıtını alırsınız. Ürünlerinizin bir adet fotoğrafını siteye koymanız ve bir de ürünün adını yazmanız yetersizliğin zirvesindeki yalnızlığınızın resmini oluşturmanız anlamına gelir. Ürün içerik metinlerini oluşturmalı, çekici ve net olması kaydıyla bol miktarda fotoğraf kullanmalı hatta mümkünse ürüne dair videoları da sitenize eklemelisiniz. Doğru tanıtım ile sitenizi bir müşteri mıknatısına dönüştürebilirsiniz.
Ürünlerinizi En Son Ne Zaman Gözden Geçirdiniz?
Bir ürünün talep görmesi için ne kadar çok işe yaradığı önemli değildir, aranan bir ürün olması önemlidir. Bu nedenle ürünlerinizi düzenli periyotlar halinde gözden geçirmeli ve ne kadar aranan, ihtiyaç duyulan ürünler olduklarını değerlendirmesini yapmalısınız. Ürünlerinizin ihtiyaca ne oranda yanıt verdiği hakkında bilgi sahibi olmanız gerekiyor. “Sen işini kış tut, yaz çıkarsa bahtına” felsefesinin 2015 e-ticaretinde en yanlış strateji olduğunu belirtmemize gerek kaldı mı? İşinizi şansa bırakmayın!
Bol Seçenek = Bol Müşteri!
Sitenizde alternatifler her zaman olmalıdır. Ürün alternatifleri, marka alternatifleri, ödeme yöntemi alternatifleri, kargo firması alternatifleri müşterilerinizi memnun eder. Yani formül çok basit: bol seçenek = bol müşteri! Ürün yelpazenizi genişleterek de müşteri sayınızı arttırabilirsiniz. Ancak birkaç satır yukarıda belirtildiği üzere, ihtiyaç duyulan, talep gören ürünler seçmelisiniz.
Müşteriniz Size Ulaşmak İstediğinde Ulaşmalıdır!
7 /24 destek hatlarının önemi işte bu noktada bir kez daha ortaya çıkıyor. Müşterileriniz size öneride bulunmak, şikayette bulunmak ya da bazı taleplerini iletmek isteyebilir. İşte bu durumda mutlaka size rahatlıkla birkaç farklı yoldan ulaşabilmelidir. Çağrı merkezinizi arayabilmeli, e-posta gönderebilmeli, iletişim alanından size yazabilmelidir. Bunun kadar önemli bir diğer husus da o iletilerin ve mesajların hepsine bekletmeden yanıt vermenizdir. Ne kadar hızlı dönüş yaparsanız o kadar çok müşteri kazanırsınız.
